10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ FARKINDALIK ETKİNLİKLERİMİZ
10 Aralık insan hakları farkındalık günü kapsamında okulumuz öğrencilerinden Rukiye YILMAZ'a yapmış olduğu çizim çalışması Süleyman GÜZEL'e yazmış olduğu şiirler ve Fehime ERİTİCİ'ye yazmış olduğu makale çalışması için çok teşekkür ediyoruz.
HAKLARIMIZ
-Haklarımız ve hayatımız korunmalı
Bu dünyada herkes eşit olmalı
Kadın erkek ayırmadan
Tüm bireylere özgürlük tanınmalı
-Bütün insanlar düşünebilmeli
Zihinlerini köle etmemeli
Herkes kendini ifade edebilmeli
Kimse haklarından vazgeçmemeli
-Hiçbir insana baskı yapılamaz
Din'de zorunluluk olmaz
İnsanın vicdanına karışılamaz
Kendisi razı ise önünde durulamaz
Kanunlar adaletten yana olmalı
Suçlular gerektiği cezayı almalı
Eşitlik her yerde sağlanmalı
Ve kimse suçsuzken ceza almamalı
HÜRRİYET
Okumak herkesin hakkıdır
Yaşamak ise tüm kadınların isteği
Buna bir çözüm gerekli
Tabiki mücadele ve destekti
Küçüklerimizin arkasında
Büyüklerimizin yanında durmalı
Onlara daima destek çıkmalı
Ve okuyup yaşayabilmeyi, her kadına sunmalı
Süleyman GÜZEL
İNSAN HAKLARI
İnsanların zamanla iktidarı elinde bulunduran kişilerin istedikleri her şeyi yapamayacağını belirten
düşünceler ile birlikte ikinci Dünya savaşı sonrasında Birleşmiş Milletler insan hakları komisyonu
tarafından Haziran 1948'de hazırlanıp, Genel Kurulun Paris'te yapılan oturumunda 1948 10 Aralık
tarihinde kabul edilmiştir. O zamandan beri 10 Aralık insan hakları günü olarak kutlanmaktadır. İnsan
hakları, din, dil,cinsiyet,sosyal konum, etnik köken fark etmeksizin herkesin yararlanabileceği
haklardır. İnsan haklarının sunduğu imkanlar herkese karşı eşittir.
Bütün insanların eşit imkanlara sahip olması insan haklarını evrensel kılar. Suçlular, devlet başkanları,
sanatçılar, kadınlar, erkekler, çocuklar, işçiler... hepsi insan hakları kapsamında eşittir. Bu haklardan
yararlanan kişilerin sorumluluklarıda vardır. İnsan hakları kuşaklara ayrılarak sınıflandırılmıştır. İlk
kuşak kişisel ve siyasal kuşak olarak adlandırılır. Birinci kuşakta, insan haklarının en belirgin özelliği
"özgürlük" fikridir. Yaşama hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, siyasal haklar
gibi. 1789'da Fransız Bildirgesinde bahsedilen bu haklar toplumun her kesiminin eşit şartlar altında
yararlanmasına müsaade edilmemiş, sosyal Sınıf ayrımı yapılmıştır. Kölelere hak tanınmazken, zengin
kesime siyasal haklar tanınmıştır. İkinci kuşak hakları ise ekonomik sosyal ve kültürel kuşak olarak
adlandırılır. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan işçi sınıfı, kendilerine tanınmayan haklardan dolayı
rahatsızlıklarını belirtmeleri üzerine ikinci kuşak insan hakları ortaya çıkmıştır. Çalışma hakkı, adil ve
eşit ücret, sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı örnek verilebilir. Üçüncü kuşak hakları ise kolektif
haklar, uzlaşma hakları, kalkınma hakları, yeni haklar, dayanışma hakları gibi birden fazla isme
sahiptir. Bu haklarda devlet ve toplumun karşılıklı çaba göstermesi gerekmektedir. Toplumun
haklarını vurgular. Örnek olarak çevre hakkı, Barış Hakkı, tüketici hakkı, sanat ve bilim özgürlüğü
Hakkı verilebilir. Dördüncü kuşak hakları Bilgi toplumu hakları olarak da bilinir. Bilim ve teknolojinin
gelişimine bağlı olarak ortaya çıkabilecek her türlü olumsuz duruma karşı dördüncü kuşak hakları
ortaya çıkmıştır. Ülkemizde insan haklarına yapılan girişimlerden biride 2000 yılında 81 ilde ve 850
ilçede "insan hakları il ve ilçe kurulları" kurulmuştur. Bu kurullar 23 Kasım 2003 tarihinde resmi
gazetede yayınlanan yönetmelik ile yeniden yapılandırılmıştır. Amacı insan haklarının gelişmesi ve
korunmasıdır. İnsan haklarının korunması ulusal ve uluslararası olarak tanımlanabilir. İnsan haklarının
ulusal düzeyde korunması için hukuk oluşturmakla sorumlu olan devlettir. Devlet bu sorumluluğunu
yasama yoluyla yerine getirmektedir. İç hukuka dayalı olarak yapılan ulusal koruma neticesinde ihlal
edilen hakkın niteliğine göre Hakkı ihlal eden kişiye hukuki, cezai veya idari yaptırımlar uygulanabilir.
Ulusal kapsamda insan haklarının korunması yargısal ve yargı dışı olarak ikiye ayrılır. Yargısal koruma,
hak ihlali edildikten sonra başvurulabilecek ilk yer yargısal korumadır. Kamu hukuk ilişkilerine, özel
hukuk ilişkilerini ve devlet arası ilişkileri kapsar. Yargı dışı koruma, genel olarak koruma ve denetim
işlevi yapan yargı dışındaki tüm kurumları kapsamaktadır. Uluslararası düzey, sorunların artması ve
genişlemesinden dolayı ulusal sorun büyüyerek uluslararası sorun hâline gelir. Uluslararası insan
hakları düzeni Birleşmiş Milletler ve bölgesel kuruluşlarca sağlanmaktadır. Uluslararası korumanın en
belirgin özelliği insan haklarına ilişkin her yerde ve herkes için geçerli olacak özellikleri belirtmek ve
bunları uygulamalarını sağlamaktır.
İnsan hakları tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür bir yaşam sürmesini sağlamakla
birlikte, insanın maddi ve manevi gelişiminin sağlanmasına da yardımcı olur. aynı zamanda dünya
barışı ve adaletin temelini oluşturur. Her bir bağımsız bireyin kendisini yönetecek kişiyi seçme hakkı
tanı
Fehime ERİTİCİ